301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Yazı Detayı
18 Ocak 2024 - Perşembe 15:31 Bu yazı 165 kez okundu
 
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-13
İbrahim GEDİK
gozlem_ajans@mynet.com
 
 

Enerjinin Zıt İki Formu ve Bunların Birbiriyle Olan Etkileşimi

Değerli okurlar, zıt iki enerji (kinetik-potansiyel) formuna devam ediyoruz.

Söz konusu iki enerji formunun etkileşimine örnek olarak şişirilmiş balonu alacağız. Yay gibi gerilmiş olan balon, potansiyel enerjiye sahiptir. Balonu şişirip geren şey, balonun içine üflenen gaz molekülleridir; dolayısıyla üfleme yani rüzgâr enerjisi (kinetik enerji) gaz molekülleriyle içeri taşınarak balonda potansiyel enerjiyi oluşturur. Ne kadar çok gaz molekülü doldurulursa, balon o kadar çok şişer/gerilir ve balonun potansiyel enerjisi o kadar çok artar. Balondaki potansiyel enerjiyi arttırmanın bir başka yolu da, molekül sayısını/miktarını sabit tutarak gazın ısıtılmasıdır. Gazdaki ısı artışı, moleküllerin hareketliliğini yani kinetik enerjilerini arttırır. Böylece gaz molekülleri, balonun iç cidarlarına/duvarlarına daha büyük bir kuvvetle çarparlar ve balonun daha çok gerilmesine/şişmesine, dolayısıyla potansiyel enerjisinin artmasına yol açarlar. Bu olayda üfleme de, ısıtma da, dışarıdan içeriye verilen/aktarılan -ve depolanan- enerjiden başka bir şey değildir; üflemeyle verilen enerji doğrudan kinetik enerji iken, ısıtmayla verilen enerji moleküllerde kinetik enerjiye dönüşen potansiyel enerjidir. Sonuçta, balonun potansiyel enerjisini, gaz moleküllerinin –depolanmış/hapsolmuş- kinetik enerjileri oluşturmuş olmaktadır; dolayısıyla önceki bölümde de ortaya konulduğu gibi, potansiyel enerjinin temelinde hapsolmuş kinetik enerji vardır.

Yine önceki bölümde (sarkaç örneği), potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşerek iş yaptığı, herhangi bir dış etki olmadığı sürece balonun bulunduğu yerde sabit kaldığı, bundan dolayı potansiyel enerjisinin dışa karşı bir iş yapamadığı, balonun içindeki gaz serbest bırakıldığında gazın dışarı hareket etmesiyle potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüştüğü ve kaçan gazın balonu hareket ettirdiği, böylece iş yapılmış olduğu ortaya konulmuştu.

Bu örneklemeden ortaya çıkan önemli sonuçlar şunlardır:

a) İş yapmak bir şeyi değiştirmek olduğundan, kinetik enerji formu “değişim yapan” ya da “değişimi gerçekleştiren” bir formdur. Bunun tersine, potansiyel enerji formu iş yapamadığından değişim de gerçekleştiremez. Böylece bu iki enerji türü/formu, “hareketli-hareketsiz (durağan)”, “iş yapan-iş yapmayan” ve “değişim yapan-değişim yapmayan” şeklinde zıt-ikili oluştururlar.

b) Balonda depolanmış olan gaz moleküllerinin kinetik enerjileri bir taraftan balonda potansiyel enerjiyi oluştururken, diğer taraftan aynı gazın “kütle”sine de katkı koyarlar. Yukarıda belirtildiği gibi, molekül miktarı/sayısı sabit kalmasına karşın ısıtılan balondaki gaz moleküllerinin artan kinetik enerjileri, balonun potansiyel enerjisiyle birlikte gazın kütlesini/ağırlığını da arttırır.(1) “Hapsolmuş kinetik enerji-potansiyel enerji-kütle” arasındaki bu bağlantı, depolanmış/hapsolmuş kinetik enerjinin kendisinin de aynı zamanda potansiyel enerji olduğunu ve kütleyi var ettiğini ortaya koymaktadır (bir atom çekirdeği enerji kaybettiğinde, kütlesi azalır; çekirdekteki nükleer enerji, hapsolmuş kinetik enerjidir).(2) Bu bağlamda kütle de, enerji türü olarak “potansiyel enerji” olmuş olmaktadır.

(1) Albert Einstein ve Leopold İnfeld, “Fiziğin Evrimi” (1972) adlı kitaplarında “…akkor halindeki bir demir parçası, soğuk olduğu zamankinden daha ağırdır;…(s.192)” demektedirler; yani ısıtılmayla demir atomlarının kinetik enerjileri arttıkça, demir parçasının ağırlığı yani kütlesi de artmaktadır.

(2) Bana “amatör fizikçi” unvanını veren Boğaziçi Üniversitesi’nden fizikçi Prof. Dr. R. Ömür Akyüz, “E=mc2 yüzyıllık yanlışlık” adlı makalesinde (NTVBLM-S.22, Aralık 2010, ss.40-42) “Kütle, tutuklanmış enerjidir.” (burada tutuklanan/hapsolan enerji, madde taneciklerinin kinetik enerjileridir) ve “Kütle, kullandığımız her türlü enerjinin kaynağı(dır).” der.

AYNI KONUYA DEVAM EDİLECEK

 
Etiketler: BİLİME, ÇAĞRI:, TOPLUMSAL, YAŞAMI, DOĞADA, ARAMAK-13,
Yorumlar
Diğer Yazılar
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-39
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-38
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-37
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-36
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-35
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-34
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-33
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-32
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-31
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-30
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-29
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-28
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-27
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-26
GEMLİK-MUDANYA (BURSA)-BİGA-YENİCE (ÇANAKKALE) DEPREMLERİ BİZE NEYİ İFADE ETMEKTE?
DEMRE (ANTALYA) DEPREMİ
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-25
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-24
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-23
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-22
SÖMÜRGE TİPİ MADENCİLİK-2
SÖMÜRGE TİPİ MADENCİLİK-1
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-21
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-20
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-19
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-18
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-17
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-16
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-15
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-14
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-12
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-11
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-10
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-9
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-8
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-7
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-6
“BİLİM İLTİFAT GÖRDÜĞÜ YERE GİDER” VE BİR TEŞEKKÜR
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-5
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-4
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-3
MARMARA DENİZİ’NDEKİ DEPREMSELLİK VE BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ-3
BİLİME ÇAĞRI: BEŞERİ/TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA/EVRENDE ARAMAK-2
BİLİME ÇAĞRI: BEŞERİ/TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA/EVRENDE ARAMAK-1
YERALTI ZENGİNLİKLERİ ÜZERİNDEKİ HÜKÜM VE TASARRUF KİME AİT?
Türkiye’deki Levha/Plâka Hareketleri ve Depremsellik
DÜNYA, TÜRKİYE VE MARMARA DENİZİ’NDEKİ DEPREMSELLİK VE BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ-2
DÜNYA, TÜRKİYE VE MARMARA DENİZİ’NDEKİ DEPREMSELLİK VE BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ-1
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 08.05.2024
Bugün
14 - 20
Perşembe
14 - 18
Cuma
13 - 15
Tekirdağ

Güncelleme: 08.05.2024
İmsak
28 Şevval 1445
Sabah
04:12
Öğle
05:54
İkindi
13:12
Akşam
17:04
Yatsı
20:20
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
96
86
1
3
31
35
2
Fenerbahçe
90
89
1
6
28
35
3
Trabzonspor
58
61
13
4
18
35
4
Başakşehir
55
50
12
7
16
35
5
Beşiktaş
54
48
13
6
16
35
6
Kasımpasa
49
57
14
7
14
35
7
Alanyaspor
49
50
10
13
12
35
8
Rizespor
49
47
14
7
14
35
9
Sivasspor
48
42
11
12
12
35
10
Antalyaspor
45
40
12
12
11
35
11
A.Demirspor
44
50
11
14
10
35
12
Samsunspor
42
40
15
9
11
35
13
Kayserispor
41
41
13
11
11
35
14
Ankaragücü
39
43
12
15
8
35
15
Karagümrük
37
43
16
10
9
35
16
Konyaspor
37
34
14
13
8
35
17
Gaziantep FK
35
40
18
8
9
35
18
Hatayspor
34
39
15
13
7
35
19
Pendikspor
33
40
18
9
8
35
20
İstanbulspor
16
26
24
7
4
35
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı