“Bu ülkede namuslular artık en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır”

 

Deniz Feneri skandalı, Şaban Dişli skandalı, Ali Dibo skandalı gibi yurdun her köşesinde patlak veren yolsuzluk skandallarına rağmen

 

Maliye bakanının oğlunun açtığı yem fabrikası için çıkarılan kuş gribi skandalı, domuz gribi yalanına rağmen

 

Başbakan ile Remzi Gür arasında geçen utanç dolu telefon görüşmesine, yine başbakanın KKTC Cumhurbaşkanına Kıbrıs’ı satmak için nasıl talimat verdiğinin ortaya çıkmasına rağmen

 

Kabinede görevli bakanların ve iktidar yandaşlarının dünyanın en zenginleri arasına girerken, milletin her geçen gün daha çok fakirleşmesine, %780 ‘lik bütçe açığına ve rekor dış borca rağmen

 

Elindeki kan kurumadan, terörist başının talimatı ile sınıra gelen ve pişman olmadığını söyleyen teröristlerin salıverilmesine, şehide KELLE terörist başına SAYIN denmesine rağmen

 

İşsizlik intiharlarının her geçen gün artmasına, esnafın kepenk kapatmasına, işsizlikte, ekonomik küçülmede dünya rekorunu kırmamıza rağmen bu hükümet ve başbakanın istifa etmesini tartışacağımız yerde bugün neyi tartışıyoruz.

 

Genelkurmay başkanı istifa etmeli mi ?

 

Demokrasiye komplo kuruldu, masalı ile TSK üzerinde “asimetrik psikolojik harp” yapan grup Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ’un görevden alınması ve onunla beraber askeriye içinde yeni bir CEMAATÇİ yapılanma oluşturulması için var gücü ile çalışıyor.

 

Askeri cunta söylemlerini ortaya atan “sivil cunta” elinde bulunan basın yayın organlarını silah gibi kullanarak ve AB-D desteğini arkasına alarak, insanların beyninde “DARBE”            yapıp toplumda bilgi kirliliği yaratarak travmalara neden oluyor.

 

Sivil cunta’nın yaptıkları karşısında albayını koruyamayan bir genelkurmay görüntüsü elbette en acı olan görüntüdür. Artık gün gibi açığa çıkmıştır ki istenen sadece bir albayın kellesi değildir. “asimetrik psikolojik harp”e maruz kalan ve bu harbe yeteri şekilde karşılık veremeyenler kendisini sorgulamalıdır.

 

Ermenistan açılımı, Kıbrıs açılımı, Kürt açılımı gibi açılımlarla açılıp saçılan bu hükümet mutlaka gidecektir. Bütün değerlerimizin tartışılmaya açıldığı bu günlerde cumhuriyetin bütün kazanımlarından nefret eden ve o kazanımların hepsi ile hesaplaşmaya çalışan ülkede yoksulluğu, yolsuzluğu, işsizliği hortlatan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı bu hükümeti istifaya çağırmak bugün daha doğru ve daha onurlu bir davranıştır.


Bu topraklarda yaşayıp ülkesini, milletini, vatanını seven her insan şunu çok iyi bilmelidir ki “namuslular artık en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır”