The document has moved here.
|
|||
Ey İdam Cezası, Neredesin? | |||
Naci AKAY | |||
18 yıl önce kaldırılan bu cezanın, şimdi yeniden getirilmesi isteniyor. Ben dahil, isteyenler çok haklı. Haksız yere can alanın ve aşağılık suçlar işleyenin de, canı alınmalıdır. Tekrar idamı isteyen Devlet Bahçeli’nin, tek takdir ettiğim tarafı işte budur. Değerli okurlarım; Muzır (Zararlı) mahlukların, Kur’an diliyle “Külli muzır mahlukatın canlarının alınabileceği” Allah’ın bir iradesi olduğuna göre, onun yarattığı bir mahluk olan insanın da, gerekli olduğu zaman (hak ettiği zaman) canı alınabilmekte ve idam denilen ölüm cezası, asırlardır ona da uygulanabilmektedir. Türkiye’de ölüm cezası verme işi 1920 yılında başlamış, 1984 yılında fiilen sona ermiştir. Yani, bu cezayı alanlar 1984 yılına gelindiğinde infaz edilmemiş ve ölümden kurtulmuşlardır. Cezaları, müebbet (Ömür boyu) hapse çevrilmiştir. 1920 ile 1984 arasında geçen 64 yıl içinde, 712 kişi idam edilmiş, bunlardan 15’i kadın olmuştur. İstiklal Mahkemeleri tarafından verilen ve TBMM’ne gelmeden infaz edilen idam sayısı ise, tam bilinmemekle beraber, 1500 ila 2000 arasındadır. İnfaz kuralarına göre, gebe kadınlar doğuruncaya kadar, 65 yaşın üstündekiler ve akıl hastalığı tespit edilenler, idam edilmiyordu. Unutmadan söyleyeyim, geçen bu 64 yıl içinde ve daha çok başlangıçta olmak üzere, toplam 16 Milletvekili de idam edilmiştir. İnfazlar, 1965 yılına kadar halka açık mahallerde (Mesela İstanbul’da Sultanahmet ve Eminönü meydanında) yapılırken, daha sonra sabaha karşı, ilgili Cezaevleri bahçesinde yapıldı. İDAM CEZASI KALKIYOR! Ölüm cezası, 3 Ağustos 2002 tarihinde, savaş ve yakın savaş tehdidi dışındaki suçlar hariç kaldırılmışsa da, o tarihten sonra da hiç kimse idam edilmemiştir. 2004 yılına gelindiğinde, yeni bir kanunla Türk Ceza Kanunu’ndaki ölüm cezaları ile ilgili bütün maddeler çıkarılmış ve idamlık suç işleyenlere gün doğmuştur. SANKİ İYİ Mİ OLDU? Asla ! Bütün mücrimlere ve tabii ki katillere ve katil namzetlerine gün doğdu. Değerli okurlarım, Bildiğiniz gibi bu iktidar döneminde başta kadın katilleri olmak üzere, idamlık suç işleyenlerin sayısı tavana vurdu. Cumhurbaşkanı’nın, “İdamı geri getiren kanun önüme gelirse, imzalarım.” Demesi, bir kandırmacadır. Çünkü, onun fermanı kanun hükmündedir, ama samimi değil. Anayasada ya da Ceza Kanunu’nda bir değişiklik yapılması, onun yetkisindedir. Türkiye’de halen, idam edilmesi gereken çok pislik vardır. Bunların sayısı giderek artıyor. İdamın olmaması, onlara cesaret veriyor. VE NİHAYET, DEVLET BAHÇELİ İktidarın küçük ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli, nihayet ses verdi. Bu mücrimler için kısaca, “Yağlı ip, boyunlarına dolanmalıdır.” Diyerek, idamın geri getirilmesini istedi. Devlet Bahçeli ister de, ne olmaz? O sebeple, bu cezanın geri getirilmesi konusunda içimde bir umut, Bahçeli’ye karşı da bir takdir hissi doğdu. TBMM Başkanı da aynı görüşte olduğuna göre, şimdi top Cumhurbaşkanı’nda. O nedenle, idamın gelişi daha fazla gecikmemelidir. Macarlar ne diyor? “ Geciken adalet, en büyük adaletsizliktir.” |
|||
Etiketler: Ey, İdam, Cezası,, Neredesin?, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.