Önce sevgililerin bedenleri gitti ellerinden

Sonra mektupları kesildi birer birer

Saçındaki aklarla birlikte arttı yalnızlığın

Her şeyi içine atmaktan

Kanayan bir yara oldun arka sokaklarda

Konuşmayı yasakladılar sana susmaya alıştırdılar

Elinden ekmeğini ağzından lokmanı aldılar

Karşı gelemedin her şeyi kabullendin

Kendini anlamsız uğraşlara verdin

Zamanla üretmeden tüketmeye başladın bencilleştin

Dünyanın merkezi haline getirdin bedenini

Onca şerefsizliğe baş kaldırmak dururken

Sen bana ne deyip susmayı yeğledin

Yeşil doları Kâbe yapanların dinine girdin

Her şeye alışmaya verdin kendini

Ne sevildin deliler gibi ne sevebildin

Verdiğin paranın çokluğuna göre

Aldığın zevkin arttığı sevişmeler yaşadın

Değişik mülteci bedenlerinde

Ama hiç biri tutmuyordu

Kavganı ve yüreğini paylaştığın

Geçmişteki sevgilinin elini tutmaktan aldığın zevki

Karanlık odalarda arttıkça kendinle yüzleşmelerin

Gördükçe eski resimlerdeki arkadaşlarını

Daha da artar utancın

Şehit düşen arkadaşlarından özürler dilersin

Seni kendine getiren gecelerde.

Onlar onurları için onursuz yaşanmaz diye gitmişti ölüme

Oysa sen kaçmayı,

Kafanı kuma gömüp her şeyden saklanmayı tercih ettin

Ama her şeyden kaçıp saklansan da

Adam gibi yaşadığın bir parça geçmiş, yıllandırdığın bir sevda

Uğruna dövüştüğün bir kavga var ardında

Ne kadar saklanırsan saklan biliyorsun ki

Kendinden saklanamazsın asla