Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, bu göreve seçilişinin birinci yıldönümünü kutluyor. Biz de onun, bu sürede ürettiği hizmetlerdeki başarısını kutluyoruz. Başarısı devam ederse, kutlamalar da devam edecektir. Aksi halde bu köşe,  halkın öfkesinin ilan tahtası olacaktır.

       Yerel seçimlerin üzerinden tam bir yıl geçti. Seçimlerde güven tazeleyen CHP, Nazmi Çoban’la yola devam ediyor. Seçimden sonra, önce “Duraklama”, daha sonra da “Silkinme” dönemine giren Başkan Çoban, kısa sürede kendini toparladı ve hızlı bir tempo ile iş üretmeye başladı. Ekibiyle uyum içinde çalışan, Meclisteki muhalif parti temsilcileriyle de iyi bir diyalog kuran Çoban, “Saray İçin El ele” sloganıyla, hızını hiç kesmeden çalışıyor.
        Seçim öncesi Saray halkına yaptığı vaatlerinde tam 14 proje sıralayan Çoban, bunları gerçekleştirmede iddialı olduğunu söylemişti. Başkanın “Duraklama” döneminde umutsuzluğa katılan vatandaşlar, Çoban’ın da kendinden önceki Başkanlar gibi kulağının üzerine yatacağını ve iş üretmeyeceğini sandılar. Doğrusunu isterseniz, ben de öyle sandım. Nitekim 17 Haziran 2009 günlü yazımda, “Bu Sözleri Kim Verdi?” diyerek, Başkana sitemde bulundum. Umutsuzluğumu kendi adıma değil, halkın adına dile getirdim.
       İşte, Başkanın silkinip toparlanmasıyla,  peş peşe yaptığı hamleler, şimdi umutlarımızı tazelediği gibi, halkımızı da sevindirdi.
                              ÖNCE, SARAY’A İYİ BİR İÇME SUYU
       Seçim öncesi Başkanın deklare ettiği birinci projesi, Saray’a iyi bir “içme suyu” getirmekti. Kavacık Köyü’nde daha önce bulunmuş olan kaynak suyunun getirilmesine Sabancı Topluluğu’nun verdiği destek ve Belediyenin de işi sıkı tutması sonunda, su getirildi ve Saray iyi bir içme suyuna kavuştu.
       Yaz sonunda meydana gelen şiddetli yağmurlar sonrası şebekenin hiçbir zarar görmemesi, işlerin sağlam yapıldığını ve bu işin başarıyla sonuçlandığını gösteriyordu. Suyun, debi ölçümlerine dair çalışmalarsa, halen devam ediyor.
        Öte yandan, kanser saçan asbestli su borularının da değiştirilmesine başlandı. İlk etapta, 534 m boru, yeni ve sağlıklı poliüretan borularla değiştirildi.
    Başkan vaatlerinde, su projesiyle birlikte Saray’ın “kanalizasyon” sorununun da, mutlaka çözüleceğini söylemişti. Şimdi, onu da çözmeye çalışıyor. Bu konuda Belediyenin İller Bankası’na yaptığı teklif kabul edildi. Şu sıralarda, işin projesi hazırlanıyor. Banka, bu projenin % 75 lik yükünü Kentsel Alt Yapı İhtiyaçları Fonu’ndan  karşılayacak, % 25 lik kısmını ise Belediye göğüsleyecek. Proje, öyle küçümsenecek cinsten değil, tam 100 km kanalizasyon borusu değişecek ve yenilenecek.
                      ANA YOLLAR, “KİLİT TAŞI” İLE KAPLANIYOR
     Başkanın, seçim öncesi ilçenin su ve kanalizasyon sorununu dile getirirken, yollarının yapımı konusunda da  vaatleri vardı. Unutmadı ve o konuyu da, öncelikli işlerin arasına aldı.
      İller Bankası’na bu konuda sunduğu teklif de olumlu karşılanınca, Banka Saray Belediyesi’ne tam  “Bir milyon yüz bin lira” ayırdı. Bu para, ilçe merkezinin ana yollarına ve diğer önemli yollarına kilit taşı döşemek için kullanılacak. İşin ihalesini Belediye yapacak, bedelini ise doğrudan İller Bankası ödeyecek.
         Yolların yapımına bu yaz başında başlanacak ve proje kapsamında tam 3 km yol, kilit taşı ile kaplanmış olacak.
        Yaptığım araştırmada, İller Bankası kuruluş yasası gereği Belediyeleri destekliyor. Ancak, bu desteğini halkın yararına  olan zorunlu işler ve uygun projeler teklif edildiğinde yapıyor. Çoban, bu konuda da başarılı. Çünkü, ne istediğini biliyor ve Bankayı inandırıyor.
                        ELEKTRİK KABLOLARI, YERİN ALTINA
        Modern şehircilik uygulamalarında, elektrik kabloları artık yerin altına çekiliyor. Bu meyanda, Saray ilçe merkezindeki kablolar da yer altına çekilecek.
        Çoban, seçim öncesinde 3 numaralı projesini açıklarken, aynen şöyle demişti. ”Tredaş’ın 2009 faaliyet takvimi bünyesinde, Saray’ın taşıyıcı ana elektrik kablolarını, ortak bir çalışmayla yer altına çekeceğiz. Böylece ilçemiz, daha modern bir görünüm kazanacak.”
       2009 yılı geçse de, Enerji Bakanlığı Çoban’ın bu projesini de kabul etti. 2010 yılı için ödenek hazır. 50 bin liraya hazırlatılan projenin, bu yıl uygulanmasına başlanacak.  Çevreye kötü bir görünüm veren ve tehlike saçan elektrik telleri, böylece toprağın altına girmiş olacak. İlk hesaplara göre, proje için 400 bin lira harcanacağı anlaşılıyor.
                            ÇÖPLER, PARAYA DÖNÜŞÜYOR
           Saray Belediyesi’nin sokaklardaki çöp konteynerlerinden alıp, çöplüğe döktüğü atıklar, diğer Belediyelerde olduğu gibi burada da değerlendiriliyor. İhale ile pazarlanan çöpler, bir takım işlemlerden geçirilerek, yeniden kullanıma sokulabiliyor.
           Ancak, çöp konusunda Başkanın başka ve ilginç  bir projesi daha var. “Geri Dönüşüm Projesi” dediği bu proje için girişimci firma ile yapılan anlaşmaya göre, bundan böyle her eve, özel hazırlanmış çöp poşetleri dağıtılacak.
          Vatandaşlar, yapılacak bilgilendirmeyle çöplerini  cinslerine göre ayrıştırarak, bu poşetlere koyacaklar. Çöpler, girişimci firma elemanları tarafından evlerden ya da belli noktalara konulacak kutulardan toplanacak.
         Belediye, çöplerin toplanması konusunda halka yeni ve farklı bir hizmet sunarken, ayrıca gelir sağlayacak. Atıklar da böylece yeniden ekonomiye kazandırılmış olacak. Projenin büyük takdir göreceği kuşkusuz.
         Başkan, bu konuda okullarla işbirliği yapılarak öncelikle öğrencilerin, daha sonra da vatandaşların bilgilendirileceğini söylüyor.
           İMAR PLANLAMASI’NIN  AÇIKLANMASI  BEKLENİYOR
        Bilindiği gibi, çarpık yapılaşmayı önlemek için Belediyelerin öncelikli görevlerinin başında, Şehir İmar Planlaması geliyor. Eskiden, bu planlar Belediyeler tarafından yapılıyor ve Bakanlıkça tasdik ediliyordu.
        Şimdi ise, toplu planlar ve merkezi denetimler yapılıyor. Hali hazırda Trakya Bölgesi’nin İmar Planlaması, İstanbul Belediyesi’nin yetki, kontrol ve gözetiminde yapılıyor.
        Trakya’nın planlanması yetkisinin İstanbul Belediyesi’ne verilmesi, iktidarın kendisinden olmayan Belediyeler üzerinde de, mutlak hakimiyet kurma isteğinden kaynaklanıyor.
    Diğer Belediyeler gibi Saray Belediyesi de şimdi, 25.000 lik planların açıklanmasını bekliyor. Daha da önemlisi, yapılacak planlama da, kendilerinin de görüşlerinin alınmasını ve Saray için en doğru olanın yapılmasını istiyor.
       Başkan, bu konuda yaptığı açıklamada, “Konu, çok hassas bir konu. Biz, ilçemiz ve halkımız için en doğru olanı yapmak istiyoruz. Bu konuda hiç kimse, bizden ayrıcalık beklemesin. Şehir planlamasında geleceği parlak, güzel bir Saray için planlama yapılmasının derdindeyiz. Hiç kimsenin, bu yolla kazanacağı rant bizi ilgilendirmiyor. Biz, seçim öncesi, “Eğer biz kazanırsak, Saray halkı kazanacak”demiştik. İşte, bizim derdimiz bu.”diyor.
     Başkan bu meyanda, Yeni İmar Planı revizesi için haritaların da, kısa sürede yapılacağını sözlerine ekliyor.
                              ŞU TELEKOM’UN YAPTIĞINA BAKIN
      Başkan Çoban’la yaptığımız görüşmede, TÜRK TELEKOM’un ilginç ve şaşırtıcı bir tutumuna da tanık olduk.
      TÜRK TELEKOM’un, Safaalan yolu Saray çıkışında, (Tapunun, Pazarcık Mah. 34-43 pafta, 185 ada, 13 parseline kayıtlı) 11.090 m2 lik bir arsası ve içinde eski hizmet binaları var. Kurum, ihtiyaç fazlası olan bu mülkünü satmak istiyor. Saray Belediyesi de, almak istiyor. Belediyenin amacı, yer darlığı çeken İtfaiyeyi  öncelikle buraya taşımak. 
      Belediye, 23 Temmuz 2009 günü fiyat teklifini yapıyor. Ancak TELEKOM Tekirdağ İl Müdürlüğü, 20 Kasım 2009 günü verdiği cevapta, fiyatı az buluyor ve “Biz, değer tespiti yaptırdık. Buranın değeri 600. 000 TL” diyor. Ve de ekliyor.”Bu fiyatı kabul ederseniz, teklifinizi yenileyin. Peşin para ile burayı size satacağız.” diyor.
        Belediye, sözleşme şartlarıyla birlikte kurumun bütün isteklerini kabul ediyor ve teklifini hemen yeniliyor. Anlaşma sağlanıyor ve Belediye, kuruma 18.000 TL lık teminat mektubu da veriyor.
        Satışın yapılması beklenirken, TELEKOM haber gönderiyor. “Biz, satıştan vazgeçtik.” Sebebi mi? Sebebi yok, o bildirilmiyor. Bilinen bir şey varsa, TELEKOM’un buraya ihtiyacı olmadığı ve bir gün mutlaka satacağı yönündedir.
       Aslında bu dönüşün sebebi gayet açık. Araya güçlü kişiler ve siyasi aracılar giriyor. Göreceksiniz, arsa birilerine peşkeş çekilecek. Bu, muhtemelen hemen yapılmayacak. Konu unutulduktan sonra, bir gece yarısı hamlesi ile iş bitirilecek.
        Şimdi TELEKOM’dan. Saray halkı adına bu kararını yeniden gözden geçirmesi ve Belediyenin büyük ihtiyacı olan bu arsayı, Belediyeye satması bekleniyor.
                   SOĞUKSU KARŞISINA, YENİ PARK YAPILACAK
         Başkan, söz arasında kamunun kullanımına açık yeni parklar yapmak istediklerini de belirtti. Bu meyanda, Soğuksu deresi karşısında ve Küçükyoncalı yolu üzerinde bulunan ve terk edilmiş olan eski askeri bölgenin, Belediyeye tahsisini isteyeceklerini ve burayı özellikle yaz ve bahar mevsiminde herkesin yararlanması için, düzenleyeceklerini anlattı.
        Seçim öncesi yaptıkları vaatleri yerine getirmek için büyük gayret gösterdiklerini anlatan Başkan, bu arada vaatleri içinde olmasa da, Saray halkı için gerekli gördükleri başka  hizmetleri de mutlaka yapacaklarını ifade etti.
        Bütün icraatlarını yasalar içinde kalarak yürüttüklerini, herkese karşı adil davrandıklarını, ilçenin gelişmesi ve kalkınması için destek vermek isteyenlere kapılarının açık olduğunu anlatan Başkan Çoban, “Saray ilçemiz, devletten ilgi ve katkı bekliyor. Biz, seçimlerde giydiğimiz siyasi gömleğimizi çıkardık. Şimdi, parti ayırımı yapmadan, herkese hizmet etmek için çalışıyoruz. Kapımı, gün boyu herkese açık tutuyorum. Bize destek vermeyenler, gölge etmesinler, bu yeter.” diyor.
                   BAŞARI TAKDİR,  AKSİ  İSE ELEŞTİRİ GETİRİR
       Bizim toplum düzenimizde, kamu hizmeti görenleri en küçük başarısızlıklarında bile eleştirmek adettendir. Çünkü onlar, başarmak için  o görevlere seçilmiş ya da getirilmişlerdir. Oysa, hatalar eleştirilirken, başarı da  takdir edilmeli, önüne engel konmamalıdır.
       Son 20 yıldan beri Saray’a Belediye Başkanı seçilen CHP li adaylar, doğrusunu isterseniz halkın güvenine layık olamadılar. Ve, halkın beklediği hizmeti veremediler. Halk buna rağmen, bu partiye ve adaylarına teveccühünü esirgemedi.
      Nitekim, son seçimde de aynı partinin adayı olan Çoban’ı bu göreve seçerek,  bu partiye olan güvenini bir kere daha ifade etmiş oldu.
       Yukarıda da belirttiğim gibi, Nazmi Çoban seleflerinden farklı davrandı. Kollarını sıvadı ve var gücüyle iş üretmeye başladı.  Bu durumu, şimdi bütün gücüyle sürdürüyor.
       Sözün kısası, “Saray Belediyesi Çalışıyor.” Biz de bu köşeden, bu başarılı çalışmaları halkımıza rapor ederken, Başkandan tempoyu düşürmemesini, yine halkımız adına bir kere daha ifade ediyor ve bekliyoruz.
      Aksi bir durum olursa böyle takdir etmek yerine,  halkın öfkesinin  ilan tahtası olacağımızı, şimdiden belirtelim.
                  Bravo Nazmi Duygu’ya !
   Bir zamanlar televizyonlarda, çocukların ve herkesin sevgilisi olan bir “Atom Karınca” vardı. O, küçücük bedenine rağmen büyük işler yapıyor ve herkese iyi örnek olup, hayranlığını kazanıyordu.
        29 Mart 2009 seçimlerinde CHP den İl Genel Meclisi üyesi seçilen hemşehrimiz Nazmi Duygu da aynen öyle. Seçildiğinden beri halk için, halk yararına tam bir “Atom Karınca” gibi çalışıyor.
      Ziraatçi olan ve bu görevden de emekli olan Duygu, bütün halk etkinliklerinin içinde bulunuyor. Köyleri dolaşıyor ve  mesleğindeki birikimleri  kullanarak, herkese yardımcı olmak istiyor. Boyunu aşan işlerde bile kimseyi kırmıyor ve herkesin işiyle uğraşıyor.
        Konuştuğum herkes, Nazmi Duygu’dan memnum. O, bu işlerle de yetinmeyip, Saray Bağlar mevkiinde kurup, “Canım Doğa” adını verdiği fidanlıkta da, süs bitkileri meraklılarına yardımcı oluyor.
        Nazmi Duygu’yu buradan tebrik ediyorum. Onun, bütün siyasetçilere örnek olmasını diliyorum.