Uykunun katilinin zehir zemberek sesi hazırlar seni sabaha

Geç kalma telaşı ile ağzına dolayıp tanıdık küfürleri

Yarısı odada yarısı sokakta bir giyinmeden sonra

Zar zor yetiştiğin arabaya verirsin cebindeki son parayı

Ne dedikleri önemli değildir başkalarının

Hiç kimseyi kırmaz herkesi dinler yinede kendi bildiğini yaparsın

Yabancısındır bu kente

Ellerin cebinde ceketin yakası kalkık

Ve sacların darmadağın vardığında is yerine   

Fabrika köşelerinde harcanan gençliğine

Ve senin olmayan bir hayati yasamak zorunda olduğuna yanarsın

Her yeni gün bir önceki günün aynisidir.

Yalnızca takvim yapraklarıdır değişen

Bıraksalar kendini anlatacaksındır yıldızlara

Bırakmazlar uzaktadırlar senden anlatamazsın

Sığmaz yüreğin bedenine

Yetişmeyen acillerden hiçbir şeyi beğenmeyenlerden

Anlamsız yaşanan gerginliklerden ikiyüzlü şerefsizlerden

Kurtulup attığında aksamın sonunda kendini sokağa

iki tanıdığa merhaba deyip

Bu şehrin kurtarılmış tek bölgesi olan evine gelirsin

Ve en huzur bulduğun yerdir odan

Ayakların altındaki kentin sokak lambalarından can alan halini izler

Bir sevgili istersin yanında her şeyini paylaşabileceğin

Bütün sevgililer birbirine sarılıp uyurken

Sen yorgana sarılıp uyumaya çalışırsın uyuyamazsın

Her şeyi saklayan gece yalnız kendini saklayamaz senden

Üst kattan gelen sevişme çığlıkları

Gecenin bir yarısı yine kaldırır seni yataktan

Uyku girmez gözlerine az ilerideki resim

Vazodaki kurumuş çiçek yasanmış ve yarım kalmış sevişmelerin

Şahidi bir yataktan başka odanın her yanına dağılmış kitaplarındır

Geceyi paylaştığın.