Moved Permanently

Belediye başkanlığı görevini 2009 yılından bu yana sürdüren Nazmi Çoban, görev süresinin son iki ayında. Özellikle ikinci döneminde yaptıkları ve yapmadıklarıyla hep hedefte oldu. Belki de yaptığı hataların, verdiği yanlış kararların, yanlış kişilerle yola devam etmenin pişmanlığını yaşıyor. Bir siyasetçi nasıl olur da bu kadar yalnızlaşır anlamak mümkün değil. Siyaset hayatında bu kadar yalnızlaşmanın ve tek bir odağa güvenmenin sonuç getirmeyeceği bir kez daha kanıtlanmış oldu. Nazmi Çoban’ın ikinci dönemine şöyle kısaca bir bakarsak, Saray’ın bu hale gelmesinde tek bir sorumlu bulmayacağımız aşikar.

Bugünden bakarsak, Saray’ın alt yapısı değişti, doğal gaz geldi termal su bulundu. Zaten Nazmi Çoban’ın en çok dillendirdiği üç husus bunlar oldu. Ama bu hizmetlere rağmen ona kaybettiren bu yatırımların nasıl gerçekleştirildiği oldu. Alt yapı çalışmasının Saray Belediyesi tarafından başlatılması bir başarıdır, çalışmaları TESKİ’nin gerçekleştirmesi ve tamamlaması bu başarıya gölge düşürmez. Bununla birlikte öyle bir alt yapı çalışması yapıldı ki evlere şenlik, asırlar sürdü sanki. Önemli olan sonrasıydı aslında; kısa süre içerisinde yol çalışması tamamlansaydı Nazmi Çoban belki de çok istediği adaylığı almıştı. Peki Nazmi Çoban’ın bu kadar tepki almasında Büyükşehir Belediyesi’nin hiç mi suçu yok? Hatırlayalım İstanbul Caddesi’nin bir kısmına bir haftada iki kere asfaltlandığını. Soğuk havada İstanbul ve Çerkezköy Caddesi’ne sıcak asfalt döküldüğünü ama kısa sürede caddelerin yine bozulduğunu ve senesi dolmadan tekrar asfaltlandığını. Millet ve Vize Caddesi’nin halini. Son olarak kış ortasında Vize Caddesi’nde sıkıştırılmış beton yol uygulaması yapıldı. Bir ay oldu bu yol yapılalı ama şimdiden bozulmalar başladı. Görünen o ki yaza Vize Caddesi’nde yine bir çalışma yapılacak. Şimdi gelelim Nazmi Çoban’ın yalnızlığına. Saray’ın en işlek caddelerinde tüm sorunlardan Büyükşehir Belediyesi sorumlu ama Büyükşehir Belediyesi’nin Saray’a ne kadar önem verdiği tam bir muamma. Sabah erken saatlerin dışında caddede inceleme yapmayan Kadir Albayrak hep tepkilerden uzak durdu. Vatandaş sorumlu kim, kim değil fark etmeksizin Nazmi Çoban’ı hedef aldı. Yani diyeceğim odur ki Albayrak, Nazmi Çoban’ı en çok yalnız bırakan kişilerden biri. Tabii bunu yapmasının bir nedeni vardır illa ki diye düşünüyorum.

Saray Belediyesi kendi sorumluluğundaki sokakları bir türlü tamamlayamadı, yetmedi kişiye özel yol çalışması da yürüttü. Bunlar yetmedi belediye emekçilerin maaşlarını yaklaşık iki yıldır düzenli ödemedi hala da ödemiyor. Belediyenin dağ gibi olmuş borçları ve bitmeyen taşınmaz satışları: tüm bu faktörler kim olursa olsun başarısızlığı da beraberinde getirir.

Şimdi yeni bir dönem başlayacak umudu herkeste. Ama şu da bir gerçek ki 1989 yılından bu yana her seçimde yeni bir umut denilerek tercihler değişmedi. Değişmeyen sadece tercihler değil Saray da oldu. Yine bir değişim umudu ile beş yıl sonra aynı şeyleri konuşmamak dileğiyle.

CHP Adayı Özgen Erkiş, Ak Parti MHP Cumhur İttifakı adayı Özkan Yaman. İyi Parti’nin güçlü bir aday ile seçime dahil olmasıyla dengelerin değişebileceği düşünülüyor. Bakalım ne olacak.

Şu an iki aday konusunda merak edilen tek şey meclis listesi nasıl olacak. Belki de seçim sonucunu etkileyecek birinci faktör olacak meclis listeleri. Çünkü belediyeyi düştüğü bu durumdan çıkarmanın yolu iş bilen, iş bitiren ve iş koparan meclisten geçtiği düşünülüyor. Malum durumda maceraya atılmak sıfırı tüketmek olur.

Ak Parti ve MHP son duruma göre ayrı ayrı meclis listesi ile seçime girecek, belki de bu durum değişebilir ama şu anlık böyle. Ak Parti ve MHP ayrı ayrı mı gezecek yoksa birlikte mi? Seçmen başkanlıkta Özkan Yaman’a belediye meclisinde Ak Parti’ye mi MHP’ye mi oy vereceğim diye düşünecek. Belki de ittifak oyları meclis oyunda bölünecek. Pek mantıklı gelmiyor çift liste, tek liste ile seçime girmek daha sağlıklı gibi duruyor.

Bu seçim süreci şimdiye kadar sürprizlerle gelişti, sonunda da sürpriz olur mu yaşayıp göreceğiz.