Temel, İdris ve Dursun fizik dersindelermiş. Hoca sozlü yapmak icin Dursun'u kaldırmış:
- Söyle bakalım Dursun; karayolunda arabanla 100 Km hızla gidiyorsun. Sıcak bastırınca ne yaparsın?
- Camı acarım hocam!..
- O camdan giren rüzgârın ivmesi nedir?
Öylece kalakalan Dursun yanıt veremeyince; sıfır alarak, yerine oturmuş. Fizikcinin, Karadenizlilere gıcık olduğunu düşünen Temel, sıra kendine gelecek diye korkmaya baslamış. Hoca bu kez, "Sen kalk bakalım İdris!.." deyince, Temel iyice sinmis. Hoca:
- Söyle bakalım İdris; karayolunda arabanla 100 Km hızla gidiyorsun. Sıcak bastırınca ne yaparsın?
- Ceketimi cıkarırım hocam!..
- Daha da sıcak oldu.
- Camı acarım hocam!..
- Hah işte, o camdan giren rüzgârın ivmesi nedir?
İdris de yanıt verememiş ve sıfırı alıp, yerine oturmuş. Temel'i iyice bir telaş almış. Temel'e donüp, "Temel, kalk bakalım!.." diyen hoca sormuş:
- Karayolunda arabanla 100 Km hızla gidiyorsun. Sıcak bastırınca ne yaparsın?
- Ceketimi çıkarırım hocam!..
- Daha sıcak oldu.
- Gömleğimi çıkarırım hocam!..
- Daha da sıcak oldu.
- Pantolonumu cıkarırım hocam!..
- Oğlum, çok sıcak oldu.
- Atletimi çıkarırım hocam!..
- Oğlum, yanıyorsun sıcaktan.
- Donumu çıkarırım hocam!..
- Evladım, ter içinde kaldın.
- Her şeyimi çıkarırım hocam!..
- Sıcak imanını gevretiyor yahu!..
- Hocam, boşuna uğraşma! Ne yaparsan yap; açmam o camı!..
5 KURUŞ
Nasrettin Hoca yolda yürürken, biri ensesine öyle bir vurmuş ki, nerdeyse yere düşecekmiş, hiddetle dönüp bakmış; karşısında tanımadığı genç bir adam. Nasretti Hoca sormuş:
- Ne cüretle vuruyorsun!..
- Özür dilerim hocam, sizi birine benzettim, küçük bir hata yaptım, ama siz pireyi deve yaptınız.
- Yürü o zaman, kadıya gidiyoruz!
Gitmişler kadıya, ikisini de dinleyen kadı efendi, Nasrettin Hoca'ya vuran gencin akrabasıymış. Kadı efendi, Nasrettin Hoca'yı yumuşatıp, akrabasını kurtarmaya çalışmış:
- Hoca, hislerini anlıyorum. Bu durumda herkes aynı şeyi hissederdi. Şimdi bu genç adam kendine bir tokat atsa, kabul eder misin?
Nasrettin Hoca ısrar etmiş:
- Olmaz, mahkeme yapılsın.
Kadı efendi, bunun üzerine akrabası olan genç adama dönüp kararını vermiş:
- Ceza olarak Nasrettin Hoca'ya 5 kuruş ödeyeceksin, hemen gidip getir!..
Nasrettin Hoca, para almaya giden genc adamın dönmesini beklemiş. Bir saat geçmiş, iki saat geçmiş, ama genç adam ortalıkta gözükmüyormuş. Mahkeme kapısının kapanma saatine kadar bekleyen Nasretti Hoca, kadı efendinin ensesine okkalı bir tokat indirdikten sonra demiş ki:
- Kusura bakma kadı efendi, daha fazla bekleyememem, gelirse söyle ona; 5 kuruşu sana versin!..
AYNISINI SÖYLEDIM
Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der.
Babası hemen sorar, "Neden ?" "Öğretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der. Ondan sonra da "öğretmen 2x3 kaç eder?" diye sordu.
"Has *iktir, ne farkı var ki ?"
"Ben de öğretmene aynısını söyledim....
|