Genç adam babası ile birlikte tamirhane işletiyormuş. Babası ne yapsa, “baba o öyle olmaz, böyle yapalım. Şu şöyle olmaz şöyle yapalım diyerek işine karışıyormuş. En sonunda babası bir gün dayanamamış. “Bak evlat benim babamda ayakkabı tamirciliği yapıyordu. Bende onun yanında okul dışında çalışır, yardım ederdim. Ama her fırsatta ona akıl vermeye çalışıyordum.” “Bir gün beni yanına çağırdı ve bana bir hikaye anlattı.” “yalnız bir at, dereden geçip geçmemek konusunda bir türlü cesaretini toplayamıyormuş. Sonunda cesaretini toplamış bir ayağını atmış, ancak suya kapılıp sürüklenmeye başlamış. Korkudan dışkısını yapınca bir de bakmış ki dışkı suya batmadan bir o tarafa bir bu tarafa gidiyor. At’ta dışkısına bakıp, vay ve demiş benden çıkan bana yüzmeyi öğretiyor.”
ŞİFALI KARIŞIM
Orta yaşlı çift artık eskisi gibi olamadıklarından sorunlarının çözümü için doktora gitmeye karar vermişler. Doktorda, kadın konuşmaya başlamış, “doktor bey ne olur bize yardım edin. Kocam eski isteğini tamamen kaybetti. Ne yaptıysam bir türlü ona çekici gelemiyorum ve beni istemiyor.” Doktor, kadını dinledikten sonra, “tamam, sorununuzun çözümü çok basit. Şimdi size bir ilaç hazırlayacağım. Yalnız bu ilacın hazırlanması yarını bulur. Uğrayıp alırsınız.” Çift doktorun söylediklerinden umutlanmış bir şekilde eve geri dönmüştür. Ertesi gün olduğunda, adam işe gitmiş. Kadın da o an evden çıkamadığı için küçük çocuğunu ilacı alması için göndermiştir. Çocuk doktorun yanına gittiğinde doktor ilacı çocuğa verince sıkı sıkı tembihlemiş. “Bak ufaklık bunu babana ver ve ona 3 günde 1 tatlı kaşığı yemesini şöyle. Ama unutma 3 günde 1 tatlı kaşığı.” Çocuk anladığını söyleyerek ayrılmış. Yolda sürekli 3 günde 1 tatlı kaşığı diyerek ilerlerken karşısına çıkan ve onu korkutan bir köpek yüzünden kafası karışmış ve babasına 1 günde 3 tatlı kaşığı almasını söylemiş. Doktor olaydan 1 ay sonra mahalleden geçerken adamın çocuğunu tanımış ve başını okşayarak sormuş, “nasıl çocuğum baban ne durumda? Hayatından memnun mu?” Çocuk doktoru görür görmez saldırmaya başlamış. Sen babama ne verdin öyle.” Annem 2 hafta önce öldü. Üst kattaki teyze korkudan evi terk etti. Bütün mahalle babamı görünce saklanıyor.” Doktor bir terslik olduğunu anlamış ve çocuğa sormuş. “Peki baban, baban ne durumda?” “ Çocuk gözleri yaşlı “ o cansız mankenler ile arkadaş olmaya çalışıyor bu aralar.”
KİMİ DAHA İYİ
İki çocuk parkta oturmuş konuşuyorlar. Bir tanesi, “benim babam senin babandan çok daha iyi geçen gün bir araba bizim arabanın önüne park etmişti. Sinirlendiği için arabayı kaldırarak yolumuzdan çekti.” Diğer çocuk ta altta kalmamak için yanıt verdi. “Sen öyle diyorsun da benim annem de senin annenden daha iyi.” Diğeri bira durakladı. “Hımm bak bunda haklısın sanırım. Çünkü geçen gün babam da aynı şeyi söylüyordu.”
GÜNÜN SÖZÜ
Yüreğini yakan felaketler varsa yangınını söndürecek mucizeler de vardır elbet. |