Adamın biri, aklını kuru fasulye ile bozmuş, her gün en az 5 porsiyon kuru fasulye yiyormuş, tabi doğal olarak sürekli gaz çıkartıyormuş. Adam, bir gün bir kıza aşık olmuş, sonuçta evlenmeye karar vermişler. Ama kızın bir şartı varmış; o izin verene kadar adam bir daha kuru fasulye yemeyecekmiş. Adam kızı çok sevdiğinden çaresiz kabul etmiş şartı ve evlenmişler.
Aradan iki yıl geçmiş. Kadın kocasının iş yerine telefon etmiş ve geç kalmamasını, kendisine bir sürprizi olduğunu söylemiş. Adam içinden şöyle demiş:
- Yaşasın!.. Demek bana en sonunda kuru fasulye pişirdi!..
İşten izin alıp, erken çıkmış, evine doğru yürürken, bir lokantanın önünde mis gibi kuru fasulye kokusu gelmiş adamın burnuna, kendi kendine "Nasıl olsa evde de yiyeceğim. Şurada bir porsiyon yesem birşey olmaz!.." diye düşünüp, girmiş lokantaya, kuru fasulyeyi görünce kendisini kaybetmiş ve 10 porsiyon yemiş, daha sonra hemen kalkıp, evinin yolunu tutmuş.
Karısı onu kapıda karşılamış. Sürprizi görene kadar, gözlerini bağlayacağını, asla açmamasını söylemiş, adam denileni yapmış. Kadın kocasının gözlerini bağlayıp onu salona götürmüş. Tam gözlerini açacakken telefon çalmış. "Sakın bir yere ayrılma ve gözlerini de açma. Sürprizin bozulmasını istemiyorum!.." diyerek kocasını uyaran kadın, diğer odada bulunan telefonu açmaya gitmiş.
Sürprizin kuru fasulye olduğundan emin olan adam, beklemeye başlamış, tam o anda 10 porsiyon kuru fasulyenin gazı adamı sıkıştırmaya başlamış, karısı gelene kadar rahatlamak için "Zaaarrrttt!.." diye bırakmış, koku gitsin diye el yordamı ile pencereyi açıp ceketi ile kokuyu dışarı doğru süpürmüş. Karısı telefonu kapatıp geri dönmüş, tam adamın gözünü açacağı sırada yine telefon çalmış. Kadın yine gözlerini açmamasını tembihleyip, diğer odaya geçince, adam yine "Zaaarrrttt!.." diye koyuvermiş, hemen pencereyi açıp aynı şekilde havalandırmış salonu. Sonunda karısı gelmiş, adamın gözündeki mendili açmış ve kanepede oturan yaşlı çifti göstererek, süprizini açıklamış:
- Müjde hayatım, annemle, babam bize geldi!..
ŞEHİD OLDU İKİ GAZİ...
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Hasırcızade'den bir gün yeni Müslüman olmuş yoksul bir gayrimüslim için yardım istemişler. Mehmet Ağa da o zamanın en değerli parası olan iki tane "El-Gâzi" altını yardımda bulunmuş. Fakat arkasından bir nükte savurmadan edememiş:
-Müslüman oldu bir Kâfir, şehid oldu iki Gâzi.
KURTULSUN BAKALIM
Temel’in küçük oğlu hayvanat bahçesinde koşarak babasının yanına gelmiş:
– Koş baba, anami kocaman bir goril kapti!..
Temel gayet sakin cevap vermiş:
– Eyi, eyi. Bundan sonrasi gorilin problemi. Kurtulsun bakalum kurtulabiliyisa.
GİZLİSİ - AÇIĞI
Bir kıtlık zamanında Hoca'yı çarşıda ekmek yiyerek giderken görenler :
- "Hoca efendi, herkesin gözü önünde böyle ekmek yemek ayıp değil midir?" demişler.
- "Komşusu açken bol bol tıkınmanın gizlisi ayıp olmazsa açıkta yapılanı ne diye ayıp olsun" demiş Hoca, " Komşusu açken tok yatmak, ya her zaman , her yerde ayıptır, ya da hiç ayıp değildir."
|