Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş: "Güm!... Güm!... Güm!...". İçeriden seslenmişler:
- Kim o? Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: - Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış: "Güm!... Güm!... Güm!...". İçeriden sormuşlar:
- Kim o? Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: - Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! İçeriden hemen cevaplamışlar: - Onlar 40 yıl önce geldi! Dışarıdan yine ses gelmiş: - Biz mehter takımıyız!!!
YERİ HAZIR
İki adam ölür. Cennete mi yoksa cehenneme mi gideceklerine karar verememişler. Cennetten sürekli bağırma ve haykırma sesleri geliyormuş. Cennetteki meleklerden birine sormuşlar: "İçerde ne oluyor?". Melek de onlara: "İçerde kanat takmak için delik açıyorlar…" demiş. Adamlardan biri diğer adama: "Ben cehenneme gidiyorum!" demiş. Diğer adam: "Neden cennete gitmiyorsun da cehenneme gidiyorsun?" diye sormuş. Adam: - Cennette kanat takmak için delik açıyorlar ama cehennemde kuyruk takmak için delik açmalarına gerek yok! Çünkü onun, zaten yeri hazır!...
ORASI NERESİ (ÖLÜM FIKRASI)
- Alo buyrun? - Hüsamettin orada mı? - Hüsaaamettin... Hayır daha gelmedi. - Ne zaman gelir? - Orasını ben bilemem... Allah bilir. - Afedersiniz orası neresi? - Karacaahmet mezarlığı!... Kaynak: Sihirli hikayeler. com Kalın sağlıcakla.
KİME DÜŞER? Akşehir’de hayvanların oraya buraya, yol ortasına pislemeleri iyiden iyiye sorun olmuş. Çünkü, ortada kalan j pisliği kimin temizleyeceği konusunda her kafadan bir ses çıkıyormuş. Bir gün, yine bir köpeğin biri çarşının tam ortasına pislemiş. Dükkân sahipleri, her zamanki gibi temizlik kavgasına başlamışlar. O sırada eşeğiyle Hoca geçiyormuş. Hemen Hocayı hakem olarak seçmişler. Sormuşlar: – Allah aşkına Hocam, pislik kimin dükkânına yakınsa onun temizlemesi gerekmez mi? Hoca düşünmüş, bir pisliğe bakmış: – Her gün pislik mi arşınlayacaksınız? Pislik herkese bulaşır. Kokusunu bir tek siz değil, tüm memleket duyar, demiş. Sonra işleri iyice karıştırdım herhâlde diye düşünüp, son noktayı koymuş: – Akşehir’in ortasındaki pisliği temizlemek kadıya düşer! |