|
|||
SÖYLE ONA | |||
Tekin Sönmez | |||
Ağustos böceği, evinin arka bahçesindeki havuzda güzel kızlarla birlikte eğlenirken, bizim zavallı karınca da yaz sıcağında inek gibi çalışıyormuş. Karınca, ağustos böceğinin böyle eğlenmesine, kıskanıp sinir oluyormuş. Karınca bu duruma ne kadar kızsa da içinden, "Ulan ağustos böceği, kış gelince görürsün sen gününü!.." diyerek, kendi kendini avutuyormuş. TATBİKAT Temel tatbikatta pilot olarak görevliymiş, uçağa havalandırmış. Üç, beş, sekiz, on, on beş feet yükselmişken aniden yere düşmeye başlamış, zorlukla kurtulmuşlar, ama uçak paramparça olmuş. Komutanı çok kızmış: ÇAL ÇOBAN ÇAL Timur, hızla Sivas’ı kuşattı ve teslim olmasını istedi. Fakat şehrin kumandanı olan Ertuğrul bunu reddedince şiddetli bir kuşatma başladı. İçeriden elde ettiği adamları, şehrin kapılarını gizlice Timur askerine açınca, Sivas Timur’un eline geçti. Ertuğrul ise bir avuç askeriyle çarpışa çarpışa şehid oldu. Bu haber Yıldırım’a ulaşınca acılar içinde kaldı. Bir yandan Ertuğrul gibi bir oğul, diğer yandan Sivas gibi bir kalenin kaybı onu çok sarstı. Bu yüzden efkar dağıtmak için arasıra Uludağ sırtlarına doğru gezintiye çıkıyordu. Yine birgün yanında veziri olduğu halde dağ eteklerine çıkmıştı. Biraz sonra, koyunlarını otlağa salmış, sırtını bir ağaca yaslamış bir çobanın, kavalıyla içli havalar çaldığını duydular ve oraya yöneldiler. Bir müddet gözyaşları içinde onu dinledikten sonra Yıldırım Bayezid Han: “Çal çoban çal...Keyif de senin, rahat da senin. Kaybettiğin neyin var ki. Sivas gibi kalen mi gitti, Ertuğrul gibi oğlun mu öldü? Çal çoban çal...” |
|||
Etiketler: SÖYLE, ONA, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.