Ormanlar kral aslan ile yardımcısı tilki, bir gün ormanda yürüyorlarmış. Kralın canı çok sıkılmış ve tilkiye dönüp bu sorununu anlatmış:
- Sayın yardımcım, canım çok sıkılıyor, ne yapalım?
Bunun üzerine tilkinin cevabı şu olmuş:
- Şimdi önümüze ilk çıkana "Niye sapkan yok? diye soralım, ardından da üstüne atlayıp iyice dövelim!..
Bu fikir aslanın hoşuna gitmiş ve kabul etmiş. Biraz daha yürümüşler, önlerine bir tavşan çıkınca, aslan sormuş:
- Senin niye sapkan yok?
- Niye sordunuz?
Bu cevap üzerine kararlaştırdıkları gibi tavşanı bir güzelce dövmüşler ve yollarına devam etmişler. Biraz ilerledikten sonra aslan, tilkiye dönüp yine dert yanmış:
- Sayın yardımcım, yine canım sıkılıyor, ne yapalım?
Tilki, biraz düşündükten sonra demiş ki:
- Bu sefer de, önümüze ilk çıkandan sigara isteyelim. Eğer filitreli verirse, "Niye filtresiz yok?" diye döveriz. Fakat filtresiz verirse "Niye filtreli yok? diye döveriz.
Bu fikir aslanın çok hoşuna gitmiş. Yollarına devam etmişler. Biraz sonra önlerine yine bizim tavşan çıkmasın mı? Aslan kükreyerek sormuş:
- Tavşan, sigaran var mı?
Tavşan korkuyla cevap vermiş:
- Evet, yalnız filtreli mi istersiniz, yoksa filtresiz mi?
Tavşanın bu cevabı üzerine, ne yapacağını bilemeyen aslan, tilkiyi dövmeye başlamış; hem vuruyor, hem de soruyormuş:
- Senin niye sapkan yok ulan?
YAVAŞLA
Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyormuş. Bir tabela görmüş, şöyle yazıyormuş:
YAVAŞLA 80 km
Hızını o an 80'e indirmiş Temel. Az sonra bir tabela daha görmüş:
YAVAŞLA 60 km
Temel 60'a inmiş. Merakla giderken yeniden bir tabela:
YAVAŞLA 40 km
Kendi kendine, "Yolda çalışma var galiba?" diyen Temel, hızını 40'a düşürmüş. Epeyce sonra yine bir tabela:
YAVAŞLA 20 km
Talimata uyup, hızını 20 km'ye düşürmüş. Yolun en sağından tıngır mıngır devam etmiş, ama meraktan da çatlayacakmış. Temel, uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela daha görmüş:
YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500
YAYLALAR
Adamın biri, gece yarısı korka korka mezarlıktan geçiyormuş, korkusunu yenmek için başlamış bağıra bağıra türkü söylemeye:
- AY AKŞAMDAN IŞIKTIRRR!..
Mezarlıktan koro halinde türküye eşlik eden sesler duyulmuş:
- YAYLALARRR!.. YAYLALARRR!..
Eşekler neyin nesi?
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Çevresindekilerce gizliden gizliye "Öküz" olarak adlandırılmış olan Mehmet Paşa'nın komuta ettiği ve İran'a karşı düzenlenen bir seferde, ordu komuta heyeti kışlak çadırında toplanmış taarruz planlarını gözden geçirirlerken, birliklerin iaşesi ve taşıma işleri icin getirilmiş öküzlerden biri çadırın aralığından kafasını uzatıp gözlerini Öküz Mehmet Paşa'ya dikmiş. Çevresindekiler gülmemek icin kendilerini zor tutmuşlar, biraz tebessüm ederlerken, ökuz gitmiş. Ancak bir süre sonra tekrar gelip, başını yine içeri uzatmış ve yine uzun uzun Öküz Mehmet Paşa'yı süzmüş. Bu sefer çevresindekiler artık kendilerini tutamayıp kahkahaları basmışlar. Herkes gülmekten kırılırken, Ökuz Mehmet Paşa,
-Bu hayvan bana ne diyor biliyor musunuz?" diye sormuş.
-Hadi senin kim olduğunu anladım da, bu yanındaki eşekler neyin nesi?' diye soruyor.
|